Günlerdir uyumadan önce yeni alınan su geçirmeyen botlar ile ilgili hayaller kurduk.
-Yağmur yağacak ve dışarıya çıkacağız,pembe botlarını giyip su birikintilerine basacaksın,zıplayacaksın ve ayakların çorapların ıslanmayacak!..
Bu hayali gerçekleştirmek için çok yağmur yağmasını bekledik ve işte son iki gündür yağmur yağıyordu nihayet de su birikintileri meydana gelmişti..
Kızları giydirdim evvela markete uğrayıp süt alınacaktı ardından da su birikintilerine basılacaktı zıplanacaktı güzel vakit geçirilecekti düşüncesiyle dışarıya çıktık..
Yanıma fotoğraf makinemi de almıştım.
Kız çocukların bazı halleri güzel olur,bakmaya doyamaz insan..minikliği,şirinliği..
Markete girer gitmez sütlerin olduğu reyona doğru yöneldik..
Küçük kızım beyaz mantosu pembe botları ve örgü saçları ile öyle tatlı görünüyordu ki..makinemi çıkartıp arkasından bir fotoğraf çekmek istedim..
İşte o fotoğraf |
Haliyle de hemen arkamı döndüm,tam olarak ne dediğini anlayamadım ama sanırım fotoğraf çekmem ile ilgiliydi ben de var olan Almancam ile ''Ama o benim kızım''..demeye çalıştım..
Yine de ne demek istediğini büyük kızıma sordum.
-Burada fotoğraf çekmek yasaktır!..dediğini söyledi..uyarı bu yöndeydi..
Markette bulunan bir çok kişi başını çevirip bize baktı ben de öyle huzursuz oldum ki..tek yaptığım şey kızımın bir fotoğrafımı çekmekti makineyi de fotoğrafı çeker çekmez çantasına koymak üzereydim,sürekli geldiğim alışveriş yaptığım marketti burası,fotoğraf çekmek ile ilgili her hangi bir uyarı yazılı bir şey hiç bir yerde yoktu..böyle yüksek sesli sert bir ses tonuyla uyarılmak birden gerilmeme sebep oldu haliyle..çocuklar da kitlendi,nasıl bir tepki vereceğimi merak içindeydiler.
Kafamda kurguluyorum,kelimelerimi seçiyorum,çocuklarda bırakılacak izlenim ve ileriye yönelik onların hayatlarına bu tavrımın yansıması nasıl olacak,nötr ama gerçekçi bir tavır sergilemem gerek,hakkımı ezdirmeden ama nasıl olacak..
Kasaya yaklaştık,,kasiyer Türk bir bayandı ve kendisine markette şikayet formu olup olmadığını sordum.
Şikayet formu olmadığını ancak müdürü çağırabileceğini söyledi ben de İngizlice kendimi anlatabileceğimi,müdürün İngilizcesi olup olmadığını sordum bayan da sağ olsun yardımcısını da çağırabileceğini onun da Türk olduğunu söyleyince beklemeye başladım.
Müdür yardımcısını beklerken kapıdan beni uyaran kadın çıktı..
Hararetli ve buz gibi ifadesiz bir yüz ifadesi ile..kasiyere yaklaştı,sorunun ne olduğunu sormuş olmalı ki kasiyer benim bir şikayetim olduğunu söyledi..
Ben de kasiyere dönüp söylemek istediklerimi tercümesi etmesinden dolayı kendisi her hangi bir sıkıntı ile karşılaşır mı diye sordum önce,kızlarım da herşeye şahit izliyor ve merak içindeler,kasiyer ''hiç bir şey olmaz,sorun benimle ilgili değil''tercüme ederim dedi.
Kasiyere:
''Bayana,kalabalık bir ortamda benimle yüksek sesle konuşmasına gerek olmadığını,daha alçak sesle de konuşulunca anladığımı söyler misiniz,bu şekilde uyarması hiç hoş ve kibar bir davranış değil''cümlelerini tercüme etmesini istedim..
Edebildiği kadarını tercüme etti,çünkü o kaba ve sert kadın kasiyerin dediklerini dinlemedi,kendisini savunur gibi iki cümle söyleyip hemen kasanın başından ayrıldı..
Böyle paniğe kapılır gibi bir tepkileri olur bunların,uyarırlar küçücük bir hata olsa bile aşırı tepki gösterirler..ben arabayı yeni kullanmaya başladığımda da bir çok kez böyle tepkiler ile karşılaştım.Çok sert ve çok kabalar.
İncelik diye bir şey akıllarına gelmez,medeni asla değiller bu tür durumalrda,olamıyorlar.
Seni yerle bir edercesine uyarır,bu davranışı sergilerlerken de onalrın medeniyetten uzak gerçek yüzlerini görür gibi oluyorum,hatta parmağını şöyle şöyle sallar yüzüne kimileri ..
Gerildim,kızlarımın yanında ne diyeceğimi ne tepki vereceğimi de bilemedim.
Hem onların ileride veya buna benzer bir durumda susmalarını kendilerini savunmadan haksızlığı veya kabalığı kabullenmelerini istemiyorum hem de asi bir davranış sergilemek istemiyorum..
Bunun yanısıra bir husus daha var ne beni ne de çocuklarımı bağlayan.
Ben tesettürlü müslüman bir bayanım,bir çok tepkiyi bazen bütün müslümanlara mal ediyorlar,bir kişinin yaptığı bir davranışın faturasını tüm müslümanlara kesiyorlar..
Yine de susmamam gerektiğine inandım,olabildiğince kendimi kaba davranmadan ifade etmeye çalıştım ve marketten ayrıldık..arabada da büyük kızıma özellikle olayı daha net ve kelimelerimi seçerek açıklamaya çalıştım..
Bu arada da su birikintisi hayali yattı,yağmur yağıyordu işte,günlerce beklenen yağmur,su birikintileri..evet sulara bastık,zıpladık ve ıslandık ama heyecanımızın ne yazık ki bir kısmını markette kaybettik..
O kadar tatli o kadar sevimlilerki sarilip sarilip opmek istedim ozellikle kucugunu..
YanıtlaSilTabii kendim yasamis gibide gerildim sinirim tepemde urpermeye sebep olacak kadar ofkelendim yapilan kabaliga..
Evet musluman olarak yasamak malesef her yerde zor kendi topraklarimda bile bize zorken size Allah c.c yardim diliyorum kardesim...
Allah c.c karsinıza her daim iyileri ve yufka yureklileri çıkartsın inşAllah
Allah razı olsun kardeşim sussan bir dert konuşsan ayrı dert...bilemedim..
SilKendinizi ezdirmemeniz ve bunu sakin birşekilde yapmanız çok güzel olmuş. Had bilmeyenlere bildirmek gerek.
YanıtlaSilUzunca bir süre düşündüm,nefsime mi ağır geldi yoksa gerçekten bu durumda sessiz kalmak yerine konuşmalı mıyım diye..Allah'a havale etseydim elbette ortada kalmayacaktı ama bazen dediğiniz gibi anında bir şeyler yapmak lazım,haddini bildirmek elzem oluyor bazen.
SilÇocuklar vardı ve insan o yaptığına karşı verilen tepkinin sadece o eylem ile ilgili olmadığını hissediyor..
O beyaz mantolu pembe botlu minnak meleği öpüyorum 😘 yazının içinde stresi azaltan fotoğraflar olmuş. Çocukların yanında bu tarz olayların yaşanması nasıl da zor geliyor insana.anlik karar vermek,onlara örnek olmak...umarım tekrar yaşanmaz...ama neden yasakmış ki fotoğraf çekmek markette🤔yoksa kafasından mi uydurmuş bu yasağı🙄
YanıtlaSilDeğil mi ya arkadaşım,insan nasıl kıyar böyle bir tatlı tabloya..ama işte kıyıyorlar.
SilYasak ile ilgili hiç bir bilgim yoktu onun haricinde markettin her hangi bir yerinde böyle bir uyarı da yok.Sürekli alışveriş yaptığım nerdeyse tüm personeli tanıdığım yer burası ben de anlam veremedim.
En büyük kul hakkı yemenin bu olduğuna inanıyorum. Bir insanın huzurlu ve mutlu anlarını yemek. Yazık... Böyle insanlara laf da anlatılmıyor. Ben de geçende bir tezgahtara laf anlatmaya çalıştım ama.. Bak yine sinirlendim.
YanıtlaSilNeyse güzel konuya odaklanalım. Oğluşlarla biz de su birikintilerine basmaya çıkardık. Bir gün bir pastanenin bahçesine çıktık. Ben çay içerken Metehan da sulara basıp dolaşıyordu. İlerki masadaki hanımlar hemen müdahale etme gereği duydular. Aman ıslanacaksın, çamurlanacaksın falan. Metehan hemen bana koşup baktı, "Basabilirsin oğluşum, biz bugün o keyfi yapmaya çıktık, eve dönüp kıyafetlerini değiştireceğiz zaten, keyfine bak" dediğimde ne şaşırmışlardı. Buralarda çocukların temiz pak durması her şeyden önemli malum :)
Bu da bir kul hakkı doğru tespit çok yerinde..laf daanlatılmıyor dediğin gibi ki ben sadece huzursuzluğumu dile getirmek istedim,söylediğine karşı çıkmak veya aksini savunmak gibi bir niyetim yoktu,öyle bir yasak varsa da yazılı bir şekilde belirtimemiş olsa bile saygı duyardım ama öyle değil işte..incelik medeniyettir bana göre.
SilAhh arkadaşım bazı Almamlar malesef insan ayrımı yapıyor.Ne uyuz insanlar...
YanıtlaSilSen keyifli şekilde yavrunla alışverişe git hevesin kursağında kalsın.
Allahından bulsunlar ne diyeyim.Okurken inan benimde sinirim bozuldu..
Botlarını güle gülegüle giysin güzel kızın.
Kabalık kime fayda sağlamış ki..her şeyin bir usulu var o zaten o botlara dua etsin derim moralimi çocuklarım için bozmak istemedim.
SilBazen haksız yere sert tepkiyle karşılaşınca gülüyorum, gülümsüyorum, tatlı tatlı konuşuyorum ama bazen de elimden bu gelmiyor ve ben de kabalaşıyorum... Keşke hiç olmasa işte...
YanıtlaSilÇocuklar şahane, hele miniğin botlarına bayıldım ♥
İnceliğin kabalıktan daha etkili olduğuna ianıyorum..ektğini de biçer insan.
SilÇok teşekkür ederim arkadaşım.
Kabalık her yerde olabiliyor. Yıllar önce markette kasaya gelince elimdeki sepeti boşalttıktan sonra yere koydum ve hesabı ödüyordum. Müşteri kadının birisi geldi ve vay efendim bu sepetler niye yere konuyormuş, kendisi ekmek koyuyormuş içine vs. Bir sürü şeyler söyledi. Fakat ne ben ne de kasadaki görevli hiçbir cevap vermedi. Zaten o sepetlerin hep yerlerde gezdiğini herkes bilir.
YanıtlaSilBu arada ürünlerin fotoğrafını çekmek yasakmış. Bim markette biz de rastlamıştık. Ürün kıyaslaması yapmak için çekiyordu eşim, uyarmışlardı. Bu mantıklı belki. Fakat kendini çekmek niye yasak olsun bilmiyorum.
Beni uyarabilirdi ama öyle yüksek sesle bir askere emir buyurur gibi değil,elbette anlayışla karşılardım ama öyle bir tavır ve ses tonuyla söylendi ki beni hem çocuklarım yanında suç işlemiş gibi ayıpladı hem de orda bulunan herkesin gerçekten yaptığım bir suçmuş gibi yansıttı.
SilSenin verdiğin örnek de acayip bence bunların altında başka sebepler yatıyor açıklayamıyorum.
İnsan düşmanlığı. Sevgisizlik.
SilBilmiyorum.
SilÇok tatlılar, maşallah.. Kocaman sevgiler benden. Dediğini öyle iyi anlıyorum ki.. Böyle saçma sapan tepkileri ben de yaşadım, metroda normal ses tonu ile arkadaşımla türkçe konuşurken uyarıldığımızı hatırlıyorum. O yüzden pek de özlemiyorum o günleri.
YanıtlaSilAllah razı olsun..
Silİnsan o davranışları unutamıyor işte ..soracak olursan da onlara Türkiyede en çok neyi sevdiniz diye size insanımızın kibarlığı ve saygılı davranışları diye cevap vereceklerdir.