17 Kasım 2024 Pazar

Ne Olacak Şu Mantar Sevdam Benim


Fotoğraflar nicedir yayınlanmayı bekliyordu..keyifli bir yürüyüşün pırlantaları bunlar..

Bu sene çok fazla yağmur yağdı diyemem ama yağmasını çok isterim,yağmurun sunduğu karelere bayılıyorum..

Elimde kalmasın,harici diskte unutulmasın istedim ve işte yine yeniden mantar sevdamı tasdikleyen bir post..

Bu tür yayınların büyüsünü ve kokusunu sevdiğinizi biliyorum artık :)

Keyifli olmasını diliyorum..












Ne diyordu Cemal Süreya:
“Sonbahar sanattır, diğerleri mevsim...”


Her biri canlı ve sürekli bir değişim içinde..yavaş yavaş..renkleriyle dokularıyla değiştiriyorlar doğayı..

Kimse görmese de kimseciklerin geçmediği yamaçlarda kuytularda dere kenarlarında olsalar da..onların umrunda olmaz çünkü onlar muhteşem bir sanatın  parçasıdır..







Fark etmek isteyen,böyle bir takım huzursuzluklara sahip olanlar doğaya kaçacaktır her zaman..

Doğa insana ihanet etmez,minnet etmez,beklenti içine girmez evet ama çok güzel karşılıklar verip muazzam geri dönüşler yapar her zaman..

Belki de bu yüzden ANA sıfatıyla anılır ve sevilir..

Göremeyen veya görmek istemeyenlere gençlerin yazdığı aşağıdaki duvar yazısını armağan ediyorum..




Duygularınızı paylaşırsanız mutlu olurum..

Sevgiyle ve doğayla kalın..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

11 Kasım 2024 Pazartesi

Limon Ve Maydanoz Mucizesi



Kendini seveceksin..gerekirse tek renk gerekirse rengarenk..
Kendin için..sen çoksun çünkü,bedenin var kalbin var zihnin var gönlün var mantığın var hevesin var heyecanın hayallerin vs vs..
Ne kadar çok şey barındırıyorsun ..
Allah'ın yarattığı en güzel mekanizmalardan birisin..
Ve devamında yarattığı sayısız nimetlere ulaşabiliyorsun..Yaradanın da yaptığına iyice bakarsan şunu fark edeceksin..
Mini minnacık bir şeyde bile o kadar büyük sanat ve derin bir bilim var ki..şaşar aklın.
Şaşsın..
Bir limon ve maydanozu oturup incelesek bilmem kaç kişinin ömrü yetmez neyse ki zaten konumuz limon ile maydanozu incelemek değil,tüketerek faydalanmaktır..




Günümüzün popülarite furyasına yüz serumları hızlı bir giriş yaptı biliyorsunuz..şu asit bu asit derken aslında düşünecek olursak yıllarca kremlerin içine damlattıkları bir kaç miligramlık bir maddeyi tekil olarak satma politikasından başka bir şey değil bu ama çok iyi oldu..



Bu serumların en çok ilgi görenler arasında şüphesiz C vitamini başrölu oynuyor..
Limon ve maydanozdan bahsetmenin sırası tam da burası işte..her gün (mümkünse) tüketeceğiniz yarım limon ile bir kaç dal maydanoz karışımının etkisini hemen sonraki gün fark ettiğinizde C vitamini serumlarından vazgeçeceksiniz,bu bir iddia değil bu tecrübeyle sabit olan bir şey..



Vucüdumuzun ve bedenimizin ihtyiacı olan C vitamini ihtiyacını karşılaması yanı sıra ödem attırdığını sizi incelttiğini de göreceksiniz ama yüzdeki farka bayılacaksınız..




Aklıma geldikçe veya taze maydanozum oldukça yapıyorum..
Aç karnına..
Süzerek..



Diyeceklerim bu kadar,dene istersen ve unutma:

Yeşilden vazgeçme..

Yeşil her haliyle her yerde iyidir..

Kendini unutma..
Sevgilerimle..







O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

8 Kasım 2024 Cuma

Kabak/Balkabağı Tatlısı - Püf Noktalarıyla




Mevsimlerden sonbahar tariflerden kabak tatlısı zamanı gelmiş ! :)
Marketler rengarenk boy boy kabaklarla dolu kimisi evini süslüyor kimisi çeşitli tariflerle sofrasını,ben ikinci gruptaki kişilerdenim:)

Markette görüntüsü ile 'al beni,beni evine aaaal' diye bağıran şu sempatik orta boy kabağı görünce onu eve alıp kabak tatlısı yapmaya karar verdim..
Hem kolay hem de çocukluğumuzun tatlılarından birisidir benim için denemek isteyenlere tavsiyemdir henüz kabaklar mis gibi her yerdeyken bu zahmeti az ama lezzeti çok olan tatlıyı yapmayan ne olsun :)

Tarif içinde çok iyi bir püf noktası da mevcut insanları kabak tatlısı yapmaktan caydıran bir faktörü ortadan kaldıran bir püf noktası..
Bakalım neymiş..


MALZEMELER:

Arzu edilen miktarda kabak (ben küçük bir kabak kullandım yaklaşık 1kg ağırlığındaydı)
1 kg kabak için 1 su bardağı şeker ekledim(çok tatlı sevenler şeker miktarını artırabilirler)
Süslemek için ceviz ve bal

YAPILIŞI:

Kabağı dilimlere ayırıyoruz
Ardından da asağıda yer alan videoda da göreceğiniz gibi bir sebze soyacağı ile kabuklarını pratik ve hızlı bir şekilde soyuyoruz.
Kabaklarımızın üzerine şekeri dökerek en az 2 saat bu şekilde bekletiyoruz.
Ben gece boyunca beklettim
Şekerimiz tamamen eriyip sulanınca kabaklarımızı fırına veriyoruz.
Ben pişirmeyi iki şekilde yaptım.
Bir süreliğine kabakları açık vaziyette pişirdim ardından da üstünü kapattım.
Üzerini kapatma imkanınız yoksa aluminyum folyo ile örtebilirsiniz.
Kabaklarımız pişip soğuduktan sonra üzerini ceviz için ve bal ile süsleyip servis edebilirsiniz.







KABAK NASIL SOYULUR - BAL KABAĞI NASIL SOYULUR?
Sizin için kısacık bir video hazırladım.




Heyecanımı hoş görün dostlar. :)





BALKABAĞININ FAYDALARI NELERDİR - NEDEN TÜKETMELİYİZ?



Yüksek oranda alfa ve beta karoten içerir. Bu karatenodiler antioksidan özellikleri nedeniyle savunma sisteminin en büyük yardımcılarındandır.

Güçlü bir A vitamini kaynağıdır ve içeriğindeki zeaksantin isimli karotenoid ile göz sağlığının korunmasına yardımcı olur.

C vitamini bakımından zengindir. C vitamini vücudu mikroplara, patojenlere karşı savunan beyaz kan hücrelerinin üretimini uyararak vücut savunmasına destek olur. 1 porsiyon Balkabağı (100 gr) yetişkin bir bireyin günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 35’ini karşılar.

İyi bir lif kaynağı olan bal kabağı, hem kalp hem de bağırsak sağlığı açısından büyük önem taşır. Yarım fincan bal kabağı 3 gramın üzerinde lif içerir. Yüksek oranda lif tüketimi kolesterol seviyesinin düşmesine dolayısıyla kalp sağlığının korunmasında; bağırsak hareketliliğinin düzenlenmesi ile de kolon kanseri riskinde azalmada büyük bir role sahiptir. Lif tüketiminin artması ile tokluk süresi uzar.


Cildinizin yaz aylarındaki gibi ışıldamasında büyük bir destekçidir. İçeriğinde yüksek miktarda bulunan karotenoidler diyet yağı ile birlikte tüketildiğinde ciltte pigmentasyona neden olduğu için cildin daha canlı görünmesini sağlar.

C vitamini ile kolajen üretimini destekleyerek cildin daha genç görünmesine yardımcı olur.

Sağlığa sayısız faydası bulunan Omega 3’ün bal kabağında da mevcut olduğu unutulmamalıdır.

İçeriğindeki kalsiyum, manganez, magnezyum, bakır, demir ve fosfor ile kemik dokularındaki hasarın iyileştirilmesine, kemik gelişimine destek olur.

Potasyum bakımından da oldukça zengin olan bu süper besin kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Potasyum; kan damarları ve arterlerin gevşemesini sağladığı için kalpteki stres azalır ve kan basıncı düşer. Ayrıca potasyum; hücre ve dokulardaki sıvı dengesinin düzenlemesini de sağlar.

B1, B3, B6, Pantotenik asit gibi birçok vitamini; folik asit, fosfor, demir gibi minerali yapısında bulunduran bal kabağına bu kış beslenmenizde mutlaka yer açın. İçeriğindeki vitamin-minerallerle hem bağışıklık sisteminizi güçlendirin, hem metabolizmanızı hızlandırın hem de sağlıklı bir cilde sahip olun.


kaynak:https://hthayat.haberturk.com/saglik/beslenme/haber/1043563-balkabaginin-faydalari-nelerdir

















Afiyet şifa olsun :)



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

7 Kasım 2024 Perşembe

Ludovico Einaudi ve İlk İnsan Yavrusunun Nefesi


Mutfak dolabındaki derin mor şekerliğin içine koyduğum minik mumlardan rasgele birini alıyorum,en sevdiğim kokuya sahip olandan geli.

Koyu vişne.Kokusu yoğun ve sıcak.

Bilgisayar masamın duvarına astığım metal dar uzun mumluğa mumu yetleştirip yaktım.Tam arkamda tuz lambam yanıyor..arkaplanda Ludovico Einaudi - Una Mattina (Soft Felt Piano Version) çalıyor..

Bu senenin en iyi keşiflerinden biri.

Eylül ayında İstanbulda konseri vardı,biletlerine baktım,loca seçtim,ödeme formundaki bilgileri doldurdum sonra sayfayı kapattım..

O konsere gidebileceğim bu müzik türüne ilgi duyan bir kişi bile yoktu hayatımda,yalnız da gidilmez ya..

Yaşı ne olursa olsun hatta yaşı biraz ileri olup da hala muazzam işler çıkartan insanlara hayranım..üretilen her ne ise bir birikim zarif bir bilgi ile sarmalanmış oluyor,yılların kattıklarından,acı veya tatlı her neyse karşıya yansıyor bir şekilde..ruhu oluyor,ruhu etkiliyor böylece..

Ludovico Einaudi de böyle bir insan bana göre..hem huzurlu hem heyecanlı bazen hayata hesap sorar gibi basıyor piyanonun tuşlarına bazen intikam alır gibi bazen ''bu yaşanmalıydı neden yaşanmadı ki!''..der gibi..bazen de şükür dolu yumuşak yumuşak ..

Denize gittiğim günlerde bana eşlik ediyor piyano tuşlarının tınısı..yumuşaklığı sakinleştiriyor beni..varsa öfkem buz gibi süzülüp kalbimin camından eriyip gidiyor..o çalarken odanın bir köşesinde sessizce oturup dinlemek isterdim.

Nasıl besteliyor.Parmak uçlarından nasıl damlıyor o nağmeler,yüreğinin içinde kaç melek kaç şeytan ile savaşıyor,kaç hayal kırıklığı hayalleri yok etmek için gece gündüz harıl harıl çalışıyor..?

İzleyicisidir insan duygularının..ifade edilmeyen türden olanlar ise ızdıraplı bir kitap misali durur hayatının orta yerindeki masada.

Gelir geçer önünden,gözün her değişinde içinde bir cümle kurulur,kelimeler çoğu zaman benzer ama yerleri farklı..

Neden öyle oldu ki?

Başka türlü mü hareket etmeliydim?

Acaba nerde hata yaptım?

Ludovico çalmaya devam ediyor..gece oldu..dışarıda vucüdün usulca kabullendiği bir soğuk,yıldızlı çok yıldızlı bir gökyüzü,ona yakışan bir rüzgar esiyor,varlığını hissettiren türden,tatlı değil sert de sayılmaz ama kesinlikle geceye hakim..

İyi geceler dilemeliyim içimdeki sayısız düşünce ve gelişmelere,iyi geceler dünya.Tek ve bir daha yaşanmayacak bir günün daha sonuna geldim.

Parmaklarım bu satırları yazdı,kulaklarım Ludovico'yu dinledi,burnum mumun kokusunu teneffüs etti..

Şimdi anne rahmi gibi bekleyen yatağıma gireceğim,yatağımın ucunda duran penceremden görünen ormanın eteğindeki sivri uçlu selvi ağaçlarını seyredeceğim..kalbimde sevdiklerimi,sevmek isteyip de içimde sevgilerini bir mayın gibi patlatan unutamadıklarım,beni çok sevip benim bir türlü sevemediklerim var..

Hep beraber uyuyacağız..hep beraber farklı rahimlerden olmamıza rağmen tek bir rahime saklanıp sessizleşeceğiz..

Hz.Havva annemizin rahmine düşen ilk insan yavrusunun nefesi gibi..bilgisiz şekilsiz ama kusursuz bir şekilde huzurlu..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

23 Ekim 2024 Çarşamba

Beni Görüyor Musun?

 


Yayınımı görenler var mı?..

Bilgilendirir misiniz rica etsem canlarım..

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

17 Ocak 2024 Çarşamba

Mavi ve Ben



İnsanın ruhu geniştir,renksizdir,kokusuzdur belki ama zaman zaman bulunduğu ortamın şeklini alabiliyor.

Bazen de,her hangi bir kalıba sığması imkansız gibi bir şey oluyor,bu gibi durumlarda kendini sığdırabileceği bambaşka alemler inşa ediyor.

Şu anki ben veya bugünkü beni ciddi oranda inşa etmiş olan faktör şüphesiz ki doğadır.Çocukluğumdan beri beni içine bir şekilde çekmeyi başarmıştır her zaman.

Doğa gibi dost yoktur gözümde,her değişimiyle etkisi altına girmek bana inanılmaz keyif vermiştir her zaman.

Sürekli bir aşkın kollarında bulunmak gibi bir hissiyat içindeyim.Bazen mavilere aşığım bazen yeşillere.Bazen toprağa bazen gökyüzüne,yağmura kara sıcağa soğuğa..rüzgar ile henüz barışamadım desem yeridirancak gücünü ve güzelliğini inkar edemem.

Allah'ın ayetleri o kadar çok ki,saymak hiç bir insanın başarabileceği bir şey söz konusu bile olamaz.Akıl almaz bir durum olmasına rağmen gördüklerimin sadece bir numune veya bir demodan farksız olduğunu bilmek hayretimi dehşet oranda artırmaya yetiyor.

Doyamayacağım doğaya.Anlatamayacağım,ifade etmekte daima zorluk çekeceğim biliyorum..

Şimdilerde sürekli mavilerde ve maviliklerdeyim..

Görsel paylaşımlarım yanısıra buraya aktaramadığım çok sayıda videolarım da mevcut ancak henüz nasıl bir şekilde paylaşacağıma dair henüz karar vermiş değilim..

Yıllardır bu blogda paylaştığım kameramın objektifleri dahi her biri ağır hasara uğradığını açıkçası kırıldığını da belirtmeden geçemeyeceğim.

Kalbim yara almışcasına üzüldüğüm bir şeydir bu üzerinde durmaktan itina ile çekiniyorum.Bir uzvum kesilmiş gibi bir şey,canımı yakan bir şey.

Burdaki görselelrin bir kısmı yedek kameram ile çekildi bir kısmı da yine cep telefonum ile..Aslolan o anki duygularımı öyle ya da böyle yansıtmak eski kameranı o kadar da düşünme dercesine ve buna kendimi ikna etmek istercesine çektim fotoğrafları.

Aslolan duyguyu karşıya geçirmek veya o anki hissiyatımı ifade etmek deyip avutuyorum kendimi ama hüznüm henüz hafiflemiş değil..

İstediğim kadar yaklaşamıyorum bazı bitkilere,kuşlaraiağaçlara veya tomurcuklara..olduğu kadar olsun diyorum,fotoğraf çekmenin bana verdiği hazzı söndürmemek ve bazı anları ölümsüleştirmek adına çekmelisin diyorum etkilendiğin her kareyi..

Çektim bu yüzden bazen yedek kameram ile bazen cep telefonumla ve zannediyorum ki hep çekeceğim..



Doğadayken yalnızlık olmaz ya da öyle duru bir yalnızlık olur ki,kaliteli yalnızlıktan bahseden herkese hak verdiğim çok olmuştur..

Allah'ın ayetleri içinde kendimim de bir ayet olduğum gerçeğini algıladığım çok olmuştur ve bundan dolayı büyük haz ve derin bir şükür hissediyorum.



Dengesizlik söz konusu değil..herşey belirli ölçüde yaratılmıştır bak..ne su haddini aşıyor ne de sazlıklar..ne de etrafta uçuşan kuşlar..sen de aşma diye telkin ediyorum kendimi.







Defalarca aynı yere gitsem,aynı taşın üzerinde otursam bile her seferinde yeni bir şeyler veya daha evvel gördüklerimden çok farklı şeyler göreceğimden eminim..



Bazen bir kitap eşlik ediyor bazen sevdiğim müzik eşliğinde alemlerin içindeki alemlerden geçiyorum..sözlü şarkılar nerdeyse hiç yok artık hayatımda,sözlü müziklerin benzersiz bir manipülasyon şekli olduğuna inanıyorum artık,dinlememeye çalışıyorum.
Denizi dinlemek inanılmaz iyi gelmeye başladı..Buradaki gibi mesela..






Burası yeni keşiflerimden..terk edilmiş denize sıfır bir işletmenin arta kalanları içinde sayısız düşüncelerle doldurduğum bir mekan..












''Tefekkür ve yürüyüş,insanın kendi nefsi ve yaratılış amacını anlamak için gösterdiği çabadır.Bunun sonucunda ise,Allah'ın yarattığı evrendeki gerçeklikler ve bunlar arasındaki ilişkiler hakkında bilgi edinmek daha kolaylaşır.
Çünkü yürümek şifadır.''

İbni Sina




Sevgilerimle♡..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp