Keskin İlkbahar

Geldim gideceğim yok dercesine geçen bir Nisan ayından herkese selamlar sevgiler gönderiyorum..

Ne çetin geçiyor bu Nisan ayı ama öyle değil mi sizce de..Bu sene alınan odunlar atıyorum 7 tonu geçmiş olmalı,ilkbahar kapıda deyip odun ve odun sobasına ait herşeyi ufak ufak temizlemeye karar verir vermez hemen ardından gelen soğuk hava dalgası tası tarağı toplayıp nereye böyle diye seslendi resmen :)

Şaka gibi ama değil kış boyunca hissetmediğim soğuğu Nisan ayında hissetmek varmış,Mart ayına taş çıkarttı resmen herşeye rağmen elhamdülillah diyerek türlü sorunlarla baş etmeye çalıştım yine de.

Kendine saygısı olan her blog yazarı gibi hiddetlendiğimiz sinirlerimizin ciddi anlamda zorlandığı ve daha fazla zorlama istersen bugün patla dedirten anları elbette ki bu zarif yerlere yansıtmıyorum :)

Konu Nisana geldi gidemiyor ki konu Nisan ayı değil konu ilkbahar mevsimi..Şubat ayından da kareler içeren bu yayınıma aitfotoğrafların çoğunu Nisan ayında çektim ve yaz kapıya dayanmadan bir an evvel ilkbahar yazısı paylaşayım istedim..

Blog yazma konusunda gittikçe tembelleşiyor muyum nedir anlamış değilim,eskiden her Ramazan özellikle ne kadar anlamlı yayınlar hazırlar sizinle paylaşırdım şimdilerde  gündemi başka şeylerle mi doldurmak zorunda kalıyorum..yine olur inşaAllah.

Gerçek şu ki gündem epey yüklü ve değişken..gelişmeler fora..

Gelin şu güzel fotoğraflara bakalım bi beraber..çünkü bu seneki ilkbahar çok farklı ama bir o kadar da güzel güçlü keskin ve zarif..

Fotoğrafa yansımadı bu karenin güzelliği,gece gece bana kendini çektiren bu güzelliğe hayran kalmadım değil..dakikalarca sokak lambasının üzerindeki kayboluşa dalları arasına sokuluşuna şahit oldum,bir çok açıdan çekip gerçek güzelliğini ve bana hissettirdiği duyguyu bir şekilde yansıtmaya çalıştım ama olmadı..

Bazen,bazı şeyler kadraja gerçekten sığmıyor..

Flu çıkmış oluşuna ne demeli :)

Ramazandan bir gün önce mezarlığa uğradık kızlarımla..üzerimde dünya kokusuyla ahiret alemine göçen güzel mavi gözlü babannemi ziyaret ederek toprağın ve altında belki de artık bulunmayan kendisinin varlığına sarılmak gibi hissettim..

Herşey yok olmaya mahkum anladım bir kez daha anladım..insan asla bu dünyada tatmin olmayacağını da anladım ama o başka bir hikaye..

Bu karenin de ayrı bir hatırası var bende..ilkbahar dallarını kızlarım verdi..

Çocukların varlığı cennete açılan bir penceredir gözümde,çocuksuz bir dünya düşünemiyorum..

Bir top dondurma ile bu denli mutlu olunur mu çocuk?

Olmayan ne olsun,der gibi havaya yükseltti dondurmayı çocuk,nasıl utandım bu düşüncemden :)

Önünden geleni geçeni durdurup kendini çektiren ağacı da eklemeliydim elbette..

Çeşitli uzaklıklardan çekilen bir güzel ağaç daha..

Dağ çiçekleri de çok güzeldi..

Sizi yanınızda oturup şöyle demli demli dertleşmek isterdim ama iklim Ramazandı çaysız kahvesiz dertleşilemezdi..bağışlayın..

Gözlerimle okumak nedir anlıyorum şimdi..

Şuraya çok güzel bir söz eklemek istiyorum:

İnsan görürken düşünüyor, belki de düşünen aslında gözlerdir.

Zaman Dışı Yaşam, Tezer Özlü

Sevgiyle kalın güzel gözler..okuduğunuz için teşekkür ediyorum,kalbine de bir şeyler aktıysa,sıcacık ne mutlu bana..

Bir söz daha ekleyip ayrılıyorum şimdilik..

Bir lokma ekmeğim var,biraz aklım 

İğne ucu kadar zevkim 

Annem var,ağaç yaprağından daha güzel 

Dostlar,akan sudan daha iyi Ve Allah, 

Burada yakındadır şebboylar arasında, 

Uzun çamın altında 

Suyun bilincinde bitkilerin kanununda

Sohrap Spehri - İran Edebiyatı

Mutlu ol her an,iyi kötü deme,hepsi lazım inan..içindeki niyete bak ne olur hep ama hep iyi olsun..söz,değişiyor böyle düşünüce dünya..

Sevgilerimle..