Kırk Düşünce


Kendi kendinize konuşur musunuz?..ahh,bunu çok yaparım..kendime çok şey anlatırım,Almanyaya geldiğimden beri kendimle o kadar yalnız kaldım ki duymak istediklerimi sesli olarak kendime söylemeyi bir borç bilirim :)
Nicedir ben 40 yaşım ile ilgili bir yazı yazmak istiyordum(niceden kastım yıllardır)ancak nedense böyle bir yazı bu güne dek hiç yazılamadı...ihtiyaç gibidir aslında..belki yıllar sonra açıp okuyunca şimdiki ben'i daha net anlarım kimbilir veya ne bileyim insan bazı şeyleri duymak ister ya birilerinden işte sen o zamanlar öyle düşünüyordun bu şekilde hareket ediyordun sevmediğin bir takım şeyler vardı gibisinden,eh,böyle birileri de olmayınca veya tüm bunları birilerinden öğrenemeyeceğini bilince insan kendi kendine bir takım şeyleri söyleyebilir diye düşünüyorum.
Ne çok düşünüyorum :)
Konuşurum kendime,alay ederim bir çok şeyimle,çapkın bakışlar atarım aynadaki kendime :)..bazen de kanaat ettiklerimi sesli olarak söylerim,yaptıklarımı yorumlarım olumsuz yorumlar da yaptığım olmuştur motive edici yorumlar da bazen gülerim bazı hallerime nasılsa yabancı birileri yok diye rahat içim..bu yazı da sesli söylemlerin bir çıktısı gibi bir şey..hani sesli olmasa bile insanın içinde sohbetler geçer ya..işte böyle bir sohbettir aşağıdaki yazı..soru soran yok karşımda ama cevapları çoktan verilmiş bir takım durumların meyvelerini de inkâr edecek değilim,her biri tat bakımından pek tatlı olmasa da keleğine de lezzetlisine de rastlamış olduk bir kere..
Aşağıdaki diyalog akıl nefs ve vicdan karışımının üründür..

  1. Kimse seni Allah gibi anlayamaz..
  2. Olduğum gibi davranamam diye ödüm patlıyor,yapmacık olurum diye de ödüm patlıyor.
  3. Kalbini değil vicdanını dinle.Kalp nefse uymaya daha çok meyillidir vicdan öyle değildir.
  4. Bazı şeyleri kabullenmekte zorlanabilirim,herkes zorlanabilir.
  5. Günümüz insanının sahip olabileceği her şeye sahip olduğunu düşünüyorum,gerisi aç gözlülükten ibarettir..Sahip olduklarımızın şükrünü edemiyoruz bir de daha fazlasını istiyoruz.
  6. Çok fazla sayıda hata yapmadım hayatımda,bir kaç tane büyük hata yaptım ama.
  7. Ömrümün yarısını dinden uzak yarısını da dini inançlarıma sıkı kalmaya çalışarak yaşadım yaşamaya da inşaAllah sonuna kadar devam etmek istiyorum.
  8. Her iki tarafı da çok iyi bildiğim için dinim ve inancım ile ilgili konuşmak bana bir nevi rahatlık güç ve özgürlük veriyor.İki tarafta da bulunmuş biriyim bu yüzden karşıma çıkıp da inancım ile ilgili olumsuz konuşacak olan kişi epey zorlanacaktır.Ben şu anda bulunduğum noktada senin (dinden uzak yaşayıp dinimi yargılayanlardan söz ediyorum tabii ki) olduğun noktayı yaşadım biliyorum peki sen benim yaşadığım ve bulunduğum noktaya gelip yaşamadan inancım hakkında nasıl konuşabiliyorsun?.diyebiliyorum.
  9. Anne olarak müdahaleci yönümün biraz ağır bastığını düşünüyorum,koruyucu yanım da öyledir.
  10. Buna rağmen çoçuklarımın güçlü olarak yetişmesini istiyorum.
  11. Oğlum (şu anda yirmi yaşında),kaç yaşına gelirse gelsin beni hatırlamasından gün içinde arayıp hatrımı sormasından hoşnut oluyorum :)
  12. Zayıf bir görünüme sahibim zayıf bir yapıya değil.
  13. Çok yönlü bir insanım,birden çok yeteneğim olduğunu söyleyebilirim ama bu hem lütuf hem de lanet gibidir bazen çünkü bir yerlerde dikiş tutturmakta sıkıntı çekiyorum! :)
  14. Konuşmak istiyorum.
  15. Söylemek istediğimi yazacak olursam söylemek istediğimin yüzde ellisini kaybediyorum.
  16. Hayal ederek anlatmak hoşuma gidiyor,kendimi daha zengin hissediyorum.
  17. Zenginlik dedim de bana göre dünyanın en büyük zenginliği iç huzurudur,buz dolabım ve mutfak dolaplarım dolu olmayıp gönlümde bolca huzur hissettiğim zamanlarımın sayısı çoktur.
  18. Dolap demişken doluluk sadece manen mümkün kanımca.
  19. İnsanın içi kendisini huzurlu hissedecek oranda dolu değilse,dolapların çevresinin veya cüzdanının dolu olması pek bir şey ifade etmiyor.
  20. İnsanlardan ne bekliyorsan insanlara onu ver..
  21. Liste yapmak günü kurtarır.
  22. Dünyada çok büyük acılar var benimkiler ne ki?
  23. Büyüdükçe iç dünyam daha sessiz dış dünya daha da gürültülü oluyor.
  24. Müziğin hemen hemen her türünü severim,bana göre her tarzın içinde cevherler mevcuttur.
  25. Fark ettim ki bazı şeylerin gerçekleşmesi için gözümüzü başka yöne çevirmemiz gerekebiliyor bazen.
  26. Yüksek ses psikolojimi olumsuz etkiliyor.
  27. Gün herekese 24 saattir.
  28. Hoşuma gitmediği halde uzun zaman bir duruma katlanabiliyorum.Örneğin yirmi yıl boyunca katlandığım durumlar olmuştur.
  29. Bir şeyi bir kez başardıysam tekrar başarabileceğime inanıyorum(ne kadar zor görünse de).
  30. İçimdeki kız çocuğu asla büyüyemiyor.
  31. Özel anlarımı paylaşmaktan asla keyif almıyorum hele göstermeyi hiç sevmiyorum ancak benim de bu paylaşma furyasına bir kaç kez malzeme olmuşluğum vardır.Pişmanım.
  32. Kahkaha ile gülenlerin büyük kederler sakladığına inanıyorum.
  33. Dünya bazen gözüme Cennet numunesi gibi bazen de Cehennem gibi görünüyor.
  34. Kendimiz olamıyoruz,kendimiz olsak çok şey değişecek..
  35. Bir insanın çok zeki oluşu her şey değildir.
  36. Ölümle burun buruna gelmenin ne demek olduğunu biliyorum.
  37. Bilimin ruhu asla çözemeyeceğine inanıyorum,bir şeyler daima gizli kalacaktır.
  38. Hiç bir şeye şaşırmıyorum,insanoğlunun her şeyi yapabileceğine inanıyorum.
  39. Benim için en sevdiğim renk en sevdiğim yer en sevdiğim insan diye bir şey yoktur.
  40. İçimde kimseye söylemediğim büyük gerçekler var.İnsanların kaldıramayacağı gerçekler.Bu tür gerçeklerin her insanda olduğuna inanıyorum.

Maddeler hakkında ne düşünüyorsunuz henüz bilemiyorum ancak yorum kutusunu size bırakıyorum lütfen boş geçmeyin.
Şu şarkıyı da armağan edeyim son olarak..



Sıkmayın canınızı ;)


Kiremithanem
Kiremithanem

”Bu Dünyada Çiçeklere Bakmak İçin Cehennemin Çatısında Yürüyoruz,Haydi Gelin,Çatıya Çıkalım!”

11 yorum:

  1. kendini çözmek rahatlatır, büyütür... ben de yaparım sık sık... ama önce yol katetmek gerekiyor.. 40 yaş net olabilmek ve doğru tespitlerin tamamını yapabilmek için bir dönüm noktası sanırım... aslında bu maddelerin her biri üzerine de ne çok şey yazılır... belki de bir kategori açıp, içinden geldikçe tek tek detayı bir yazım yapmalısın... bu arada; hatrı sayılır miktarda ortak bakış açılarımız, yönlerimiz varmış. 8. madde bana "I know what it is to be young, but you don't know what it is to be old" şarkısını hatırlattı... Lara Fabian'ınki de çok güzeldi...teşekkürler.... sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazıyı düşündükçe de ilave etmek istediğim şeyler oldu,halâ bu gün de düşündüğümde henüz yorumları yayına almadan bunu düşündüm..40'lı yıllara dair güzel şeyler işittim,yaşıyorum,deneyimleyeceğim inşaAllah.
      Sevgilerle..

      Sil
  2. Ben de çok konuşurum kendimle, bitmez anlatacaklarım.
    Maddelerin bana öyle yakın ki, tersini düşünüyorum dediğim hiçbir madde yok.
    Böyle maddeleri ben de yazıp gözümün önüne çıkarıyorum ara ara. Çünkü sadece konuşmak düşünmek yetmiyor, içimizdekileri yazıp ortaya çıkarmak gerekiyor.
    Şu 20. madde hepimizin zorluk çektiği ve bir an önce düzeltilmesi gereken bir madde değil mi? Vermeden almayı beklemek insanı öyle yoran bir şey ki..ve böyle yaşayan o kadar çok huzursuz ilişkiler var ki..
    Çok güzel yazmışsın yine.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Menfaatı geçtik tüccar olduk bir bakıma,hep bir çıkar olmalı ki anlamı olsun ilişkilerimizin.Böyle bir dünya olmasın dünyamız daha nice güzellikler var tekrar filizlenmesi gereken..
      Teşekkür ederim can kuşum,mutl uettin,yine :)

      Sil
  3. Hiş bir şeye şaşırmamak gerek bence de.İyi bir iç döküş olmuş :)
    Mutlu hafta sonları :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin de okuyabileceğini unutmuşum :) ama yorumun olumlu bu da beni rahatlattı Yurdagül hanım, teşekkür ediyorum.

      Sil
  4. Dini öğretilerimizle bağlantılı bir tespit var aşağı yukarı şöyle bir şey : "Bir insanın ne halt olacağı 40 yaşında belli olur. Sonrasında toparlayabilmesi oldukça zordur." gibi bir şey. Gerçekten ben de şu sıralar içinde bulunduğum 40 yaşımı çok kıymetli buluyorum. Hızlı bir kabuk yenileme telaşındayım ve bu telaşı da seviyorum ayrıca.
    Yazdığın maddeleri okurken kendi içimi okuyorum sandım. Hepsinden birer iz var bende de. İnsanın kendi gibileri bulup tanıması yeryüzünün cennete bakan yüzü bence :) Bu arada bu yazıyla birlikte yıllardır düşünüp durduğum bir sorunsalımı da selametle akıbete ulaştırmış oldum : "Yaahu en sevdiğim renk en sevdiğim yer ve en sevdiğim insan diye bir şey yok işte ! " :)) Niye arayıp duruyorumkinee :))) Ve 40. madde. Samimiyet ve cesaret diyorum elini sıkıyorum muhabbetle. Sağolasın yaşdaşım, blogcanım ah cancağızımm sağolasın ! Hep yaz olur mu ! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kırk yaş ile iligli öyle bir deyim vardı hadis de olabilir bir zamanalr not etmiş uzun süre muhafaza etmiştim ama şimdi bir türlü bulup seninle paylaşamıyorum iyi mi:)
      Kıymetli yorumun içimi ısıttı çok çok memnun oldum sen de iyi ki varsın.

      Sil
  5. Düşüncelerinizi yazıya döküp paylaşmanız güzel... emek vermişsiniz ve samimi bir yazı çıkmış ortaya......

    Ben de hususi bloğumda 2015 yılında Kırkın Gizemi başlıklı bir içerik girmiştim...

    YanıtlaSil
  6. İnsan kendinin bağını bir çözdü mü her nokta başka paragraflara yol oluyor. Gerçekliğe uyanış tadında bir yazı olarak okudum ben, çok güzel olmuş. Bende ''İçsel kargaşalar ve Ben kimim?'' adlı yazımda uyanışımın tıkırtılarını dökmüştüm kaleme. Tebrikler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazınızı merak ettim ve hemen okumak isterim,teşekkür ederim daha nice açık net ve dürüst farkındalıklar dilerim,önce kendimize :)

      Sil

Yorumunuz en kısa sürede sevgi ve alaka ile cevaplandırılacaktır.
Yorum yaptığınız için teşekkür ederim.