Bir yandan evimize yakın araziye inen helikopter diğer yandan çoluk çocuğun bir yöne doğru gitmesi önemli bir şeylerin olduğunu gösteriyordu.Oldukça sakin olan kasabamızda küçücük bir olay dahi herkesin dikkatini çeker zaten,bu olay çöp kovaları için bir atışma bile olsa.
Pencereye çıkıp neler olup bittiğini anlamaya çalıştım ben de..helikopter araziye indi içinden bir kaç kişi çıktı daha sonra ambulansın siren sesi onun ardından itfaiye gelip yolu kapattı.
Ne oluyordu?
Vakit akşam vaktiydi güneş yeni batmıştı gün aydın sayılırdı daha,üstümü giyip dışarıya çıktım.
Araba ile kalabalığın olduğu yöne doğru gittim.
Oğlum,kızım kalabalığın arasındaydı ve daha bir çok anne baba ve çocuk da meraklı meraklı olup biteni anlamaya çalışıyordu.
Birileri bir kedinin çatıda mahsur kaldığını söyledi ancak bu açıklama helikopterin gelişi için mantıklı bir açıklama yeterli bir izah değildi.Uzun süre kalmadan eve döndüm.
Aradan bir saatten fazla bir süre geçti,çocuklarım eve gelince telaşlı heyecanlı korkak bir anlatım ile olanları anlatmaya başladılar.
Evimizin az ilerisinde bulunan olay yeri bir apartman katıydı.Yaşlı bir bayan tek başına evinde ölü bulunmuştu kedisi de evdeki kokuya daha fazla dayanamadığı için kaçmış apartmanın çatısında mahsur kalmıştı.
Apartmana savcı,doktor gelmişti.Helikopter ile gelen savcının ta kendisiymiş.
Tek başına yaşayan bu bayanın çocukları olduğu halde uzun süre ölüm haberi alınmamış.
Hayata gözlerini yumduğunu kedisini dışarıda panik halinde görenler anlamış.Aynı apartmanda bu yıl yaşanan ikinci ölüm hadisesi olduğunu öğrendim bir kaç gün sonra.Bu olay kasabanın gündemi haline gelmişti haliyle herkes bunu konuşuyor yaşadıkları şoku atlatmaya çalışıyordu.
Bir insanın çocukları olduğu halde tek başına evinde ölmesini anlarım,yalnız bunun kısa süreceğini çocuklar tarafından anne veya babanın yokluğu veya sessizliği fark edilemeyişini anlayamıyorum.
Bir insanın yaşayabileceği en acı durumlardan biri olduğu tartışılmaz,kimse tek başına ölüp günler sonra bulunmayı istemez...
Bu olayın ardından gün aşırı her gün sokakta gördüğüm yaşlılara bakıp ''acaba çocukları var mı'' veyahut ''acaba çocukları ile ilişkisi iyi mi,kendisini arayıp soruyorlar mı?''sorusunu soruyor onlar hakkında üzüldüğüm bile oluyordu..
Sokaklarda caddelerde can havli ile bazen zorlanarak bazen düşüş yaşayarak bisiklet kullanan yaşlılar görürsünüz burada...veya yaşı ne olursa olsun koşan yaşlılar görürsünüz.
Buraya ilk geldiğimde kendilerine hayran kalmıştım,bu yaşa rağmen hala aktif olmak için sağlıklı yaşayabilmek için böylesine dinç olmaları hoşuma gitmişti...ne mutlu onlara ki koşabiliyorlar bisiklet kullanabiliyorlar ...ama burada yaşadıkça ve çevremde bu tür olayların haberini aldıkça biraz daha yakından tanıdıkça Batı kültürünü,buralarda bir ömür yaşayan insanlar ile sohbet ettikçe yaşlıların sağlıklı bir yaşam için değil,kimseye ihtiyaç duymamaları için tabiri caiz ise ayakta ölmeleri için spor yaptıklarını sağlıklı beslenmek için gayret gösterdiklerini öğrendim...
Bunların en şanslıları tabii ki elinde bir mal varlığı veya hayat arkadaşı hala hayatta olanlardır mutlaka,şüphesiz öyledir..tamamen yalnız yaşayanlar veya çocukları tarafından yeterli ilgi ve alaka görmeyen veya aile bağları zayıf olduğu için bir huzur evine gitmeyi tercih eden yaşlılar da şanslı yaşlılar grubuna dahi ledilebilir..
Huzur evine gidemeyecek kadar maaşı olmayan düşük maaşlı yaşlılar ise geçimlerini sağlayamadıkalrı için başka yaşlılar ile birlikte yaşayarak tüm gelir ve masrafları ortak bir şekilde paylaşıyor,çoğunlukla da yaşlılar Almanyada ne yazık ki tek başına ölüyor..
Bu acı gerçek İngiltere,Avustrulya,Japonya gibi ülkelerde de sık sık yaşanmaktadır...
Bu konuda okuduklarım gelecekle ilgili kaygılarımı körüklüyor. Sonra da, ektiklerimizi biçiyorsak ömrümüzün hasadında, Allah var, sıkıntı yok. diyorum.
YanıtlaSilSonumuzun nasıl olacağını Allah'tan başka bilen yok.
SilAncak insan nasıl yaşarsa öyle olur nasıl ölürse öyle dirilir..çok haklısınız Allah var sıkıntı yok inşallah.
bizde de huzur evleri de artsa da yaşlıların hayatı kolaylaşsa. bizde huzurevine gitmeyi gurur meselesi yapıyolar. bizde yaşlıların durumu daha da zor. köylük yerde filan değillerse yani. büyük şehirde çok zor halleri.
YanıtlaSilAllah sonumuzu hayır etsin Deep.
SilNe yazık ki anne babaya verilen değer burada da yok oluyor. Bu çok acı Bazen ağbim sana da yük oluyoruz diyor ama ben öyle düşünmüyorum. Bakış açısı bu. Eğitim arttıkça bence değerler bir şekilde sıfırlanıyor.
YanıtlaSilYine de buraya kıyasla bizim insanımız daha merhametli.
Silben huzur evine gideyim çocuklarıma yük olmayayım diyorum hep..bilmem ki hayat kime ne getirecek. Fenaymış :-(
YanıtlaSilAynen öyle Kadriye hanım hayat neler yaşatacak bilemiyoruz.
Sil