Bazen güzellikler karşında durmasına rağmen fark edemeyebiliyor insan..bu günlerde hava soğuk olduğundan örneğin çevremdeki güzellikleri soğuktan bir an evvel kurtulmak için eve girme telaşımdan dolayı fark edilmiyor..
Her zaman doğaya bakmak için bir kaç dakikalığına bile olsa zaman ayırırım..bu,benim doğa ile olan bağımı güçlendiriyor sanki,gökyüzüne günde en az bir kere dalıp dalıp bakmak gibi..
Gökyüzüne bakmadığımı fark ettiğim günün birinde kendimi nasıl olur da hayata böyle çok kaptırdığıma şaşarım..
Soğuk her ne kadar beni evin içine içine itse de bazı şeyler dışarıya çıkmam için çok iyi bir neden olabiliyor..
Fotoğraf çekmenin üzerimdeki etkisine bir kez daha şahit oldum dün..
Kısa bir zaman diliminde bir kaç güzellik karşısında,onlara biraz daha yaklaşarak onalrın güzelliğini fark ederek günümün rengini değiştirdi..
Boncuk boncuk bir salkım..üstelik eflatun renginde..öylece duruyordu..ama yakından bakınca pırıl pırıl ve naif..
Aralık ayında açacak kadar güçlü bir o kadar da naif bir ağaç..ne olduğunu bilmiyorum ama öyle güzeldi ki tomurcukları..
Ç,çekler yumuk yumuk..biraz beyaz biraz pembe biraz kırmızı.
Doğa varken ve insan onu fark ederken nasıl mutsuz olabilir?..doğaya yaklaşmak kendi ruhuma yaklaşmak gibi bir şey..
Fotoğraf çekmek için en güzel detayını en güzel açışını arama esnasında ise bambaşka bir alemdeymişim gibi hissediyorum..
Herkesin gözü önünde olduğu..
Ama çok az kişinin bir adım atıp ona yaklaşarak kendini bu aleme teslim ettiği bir alem..