Böyle bir mutluluğu en son 16 Şubat 2018 yine bir Cuma yaşamıştım ilgili yayın burada...SubhanAllah bugün hava bulutluydu dağların üzerine belli belirsiz güzel bir sis çökmüştü,arabayı alıp ormana doğru sürdüm..moralim öyle böyle orta şekerli bir ruh halindeyim zaten canım sıkkındı blogu kapatmaya karar vermişim özel hayatımda bir çok iniş çıkış ve karışıklık mevcut diye düşünürken dağ yollarının virajlarını direksiyonu usulca bir sağa bir sola kırarken çok sayıda uçuşan kuşlar fark ettim..
Hemen arabayı kenara çektim dörtleri yaktım..nereye bakacağımı şaşırdım derdim kederim neydi oracıkta unuttum..arabadan çıkmadan makineyi çıkardım büyük objektifi takarak kuşların fotoğraflarını çekmeye başladım..
Sayıları çok fazlaydı serçeler ağaçkakanlar ve adını bilmediğim bir kaç tür daha..daldan dala konuyorlardı kâh ağaçların arkasına gizleniyorlar kâh meyve dolu dikenli bitkilerden meyve topluyorlardı..arabadan çıkmaya cesaret edemiyorum..ya giderlerse ya rahatsız olurlarsa?...
Bu canlılara bu kadar yakın olabilmek bile büyük bir hediye değil miydi?..içinde bulunduğum orman hediye değil miydi,sararmaya yüz tutmuş ağaçları görmek tefekkür etmek bu ılık havanın ortasında olmak bir hediye değil miydi?..
Orman burnumun dibinde evimin hemen üstünde 5dk'lık yürüme mesafesinde...zenginlik ve hayat dolu bir yer..evet yokuşlu evet virajlı yer yer çok sarp ama orman bu insan eli değmeden Allah tarafından yetiştirilen bakımı yapılan benzersiz bir can damarı bir yaşam kaynağıydı insanlar için..
Arabanın camını indirdim sonuna kadar çok düşük bir hız ile ağaçların arasından geçtim bir yandan da nefes almaya çalışıyorum,sislerin nefesini ağaçların nefesini doğanın yeşilin hayatın nefesini..
Arabayı kenara çektim,dayanamadım..telefonu elime aldım objektif değiştirmek istemiyordum,güzel bir yamaçın kenarında durdum,çektiğim fotoğraf buydu:
Gözlerimin önünden gitmiyor uçuşları hızları çeviklikleri..ne kadar zekiler ve algıları ne kadar açık ve yüksek..arabayı söndürdüm kaldım öylece..dayanamadım indim arabadan..çok uzakta bir ağaçkakan vardı bir ağacın gövdesini yokluyordu gagasıyla belki de delinebilecek en yumuşak yerini tespit ediyordu bilmiyorum ama çok uzaktaydı ..300metre kadar yaklaştırdım objektifi ama yok net bir görüntü elde etmek zordu ona daha çok yaklaşmak ise uçup gitmesine neden olmak demekti..olduğum yerde kaldım..
Nasip ne kadarsa o kadarını göreceksin ki bu kadarı bile muhteşem değil mi?
2 Yorumlar
Çok güzeller ya gerçekten hediye gibi. Doğa ve kuşlar insanı hep mutlu eder. Kuşlar sanıldığından zeki bence de. Çok küçük ve sevimli olmaları kuşlara karşı daha merhamet hissetmeme neden oluyor. :)
YanıtlaSilKüçücük ve sevimli oluşları otomatik olarak onlara sevgi beslememize neden oluyor değil mi? ben de çok severim.
SilYorumunuz en kısa sürede sevgi ve alaka ile cevaplandırılacaktır.
Yorum yaptığınız için teşekkür ederim.