Son zamanlarda okuyup bitirdiğin kitabın yorumunu yazabilir misin?
Baş ucumda yine bir kitabı duruyor her daim aradığım o yoğun hikaye anlatımını bulabildiğim yazarlardan biri olduğu için yakınlarımda olmasını seviyorum.
Kısa bir süre evvel burada,bloğumda da paylaşmış olduğum Bin Muhteşem Güneş kitabını okumuştum en son okuduğum kitap da oydu zaten bu yüzden bir daha aynı yayını yazmak anlamsız,okumak için TIKLAYABİLİRSİNİZ.
Muhakkak yorumunu zor da olsa yağacağım başka bir kitaptan bahsetmek istiyorum bugün İskender Pala'dan bahsetmem bu yüzden.
Şah ve Sultan kitabı.Hikayenin genel yapısı ve çizgisi sevmek ve aşık olmak ile ilgili,bana öyle yansıdı.
Sevgi ile ilgili söylenen onca sözün altını çizemedim benim için sevginin kitabı oldu sanki.
Saf sevginin temiz sevginin kitabı aynı zamanda da tutkulu aşkın hasretin ve özlemin kitabı..
İnsanın konumuna ve mevkiine göre değil kalbine göre yansıtılmış olaylar,seven kalplerin sesini dinledim kitap boyunca ve tekrar tekrar sevgi ve sevmek ile ilgili muhteşem tespitlerle karşılaştım.
Buraya bir kaç alıntı bırakacağım tabii ancak siz bu kitabı yine de okuyun derim..
İnsan Şah da olsa Sultan da olsa sevgiye köle ve tutsak olduğunu görüyor,kitabın sonunu da çok beğenmiştim..
Her kitap böyle güzel bitmez,her sevinin güzel sonuçlanmadığı gibi..
Her insan herkesi aynı sevmez ulaşamadığı sevdiceği sevdiği gibi.
Sevgi narindi hem yok hem var idi.sevgi tutsaklık bazen kendinden geçmişlik her seferinde de sevdiceğin kapı eşiğinde bekleyiş idi.
Sultanın kalbini yaran bıçaktı sevgi veya Şah'ın ciğerini tüketen şarap idi.
Çoğu zaman hükümdârlara hükmeden az zamanlar tam olarak suretini gösteren idi..
Sevgi güçlüydü her insan için farklı ve tekti.
Sevgi kendi sınırlarını aratır insana,sevgi kat kar edilen her duyguyu güneşe serilen çarşaf misali açar gerer gösterirdi..
Kitapla ilgili yorumum yukarıdaki satırlarımdır..
Bu kitap işte böyle bir şeydir..
Her insan herkesi aynı sevmez ulaşamadığı sevdiceği sevdiği gibi.
Sevgi narindi hem yok hem var idi.sevgi tutsaklık bazen kendinden geçmişlik her seferinde de sevdiceğin kapı eşiğinde bekleyiş idi.
Sultanın kalbini yaran bıçaktı sevgi veya Şah'ın ciğerini tüketen şarap idi.
Çoğu zaman hükümdârlara hükmeden az zamanlar tam olarak suretini gösteren idi..
Sevgi güçlüydü her insan için farklı ve tekti.
Sevgi kendi sınırlarını aratır insana,sevgi kat kar edilen her duyguyu güneşe serilen çarşaf misali açar gerer gösterirdi..
Kitapla ilgili yorumum yukarıdaki satırlarımdır..
Bu kitap işte böyle bir şeydir..
Iskender pala'nın kitapları hoşuma gidiyor. Bu kitaba bakacağım teşekkür ederim... Selam ve Dua ile...
YanıtlaSilHİç okumadıysanız mutlaka bir tanesini okuyun,ilk okumanız için ''Od'' kitabını tavsiye edebilirim.
Silİlk okuduğum kitabı oydu, efsane isimli kitabını düşünüyorum bakalım...
SilOD'u çok sevmiştim,yine başucumda bekliyor arasıra okurum.
SilEfsane elimde mevcut ama zamanı var demek ki henüz kitabı açmadım bile.
Allaha menaet olun.
Okuduğumda ben de çok etkilenmiştim.Hele ki yazılan mektuplar, zekaları...Çok hoşuma gitmişti.Dur bir daha okuyayım :)
YanıtlaSilMektuplardaki kıvrak zekâ karşımuhatabına hem gereken mesajı veriyor hem de saygı içeriyor.Herkes öyle mektuplaşamaz bence de :)
Silben maalesef Şah Sultan'ı başlayıp bitiremeyenlerdenim :( bir türlü adapte olamamıştım kitaba
YanıtlaSilOluyor bazen öyle :)
Silbu kitap karsima cok cikmaya basladı. bende okumak istedim dogrusu. iyi okumalar
YanıtlaSilSana bir mesajı var belki de :)
Silne güzel yazmışsın yorumunu kitaba merak uyandırıyor :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silben de okumaya çalışacağım teşekkürler saygılar.
YanıtlaSilBenden de saygılar iyi okumalar.
Silİlk kez gördüğüm duyduğum kitaba merak duydum
YanıtlaSilNOT aldım okuyacağım
İyi okumalar :)
SilBu kitabı çok zaman önce okumuştum, sanırım yeniden okumam gerekecek..
YanıtlaSilİyi okumalar dilerim :)
Siliskender palayı severim ama kapaktaki görsel orjinal olmadığı (yani yavuz sultan selime ait olmadığı) hatta yanlış bilenlerden olduğunu öğrenmiştim. Nedeni ise osmanlı paşalarının kavuklarında taç olmazdı küpe takmazdı hatta o görselde inci taneleri gibi boynunda kolye var paşalar bu tarz kolyeler asla takmamışlar. Yavuz sultan seliminde yapmadığını düşünüyorum resimin tam görsel linki http://www.turkosfer.com/wp-content/uploads/2015/11/Yavuz-Sultan-Selim.jpg
YanıtlaSilKitabın kapağı ilei lgili detaylı bilgi almak ancak yayınevi ile iletişime geçilerek mümkün olabilir yani neden böyle bir kapak hazırladıklarını bilemiyoruz tahminler de anlamsız olabilir..Söyledinkleriniz düşündürücü.
SilBen tarihi kitaplar okuyamıyorum maalesef. Okusam bile bir şekilde çokça içine giremiyorum :/
YanıtlaSilOlabiliyor canım :)
Silİskender Pala hakiki bir yazar. Okurken biraz zorlansam da güzel...
YanıtlaSilBu tür yazarları şahsen severim,hikaye çiğnenmiş lokma gibi ağzıma düşsün istemem :)
Silİskender Palayı ilk gazeteden takip ederdim, her yazısını keser kitap gibi bir araya toplardım. O zaman tabii internetten ulaşmak diye bir şey yok mektup yazardım ona, o da bana. Sonra bir gün dedi ki "benim ilk kitabım bu ay elinizde olacak" Ay deliye dönmüştüm. Ve ilk rafa geldiği gün alıp getirmiştim eve "İki dirhem bir çekirdek" kitabını😌
YanıtlaSilSonra tek tek devamı geldi kitapların😊
Bunu da çok severim..
Bu söyledikelrine inanamıyorum ne kadar güzel hatıraların varmış senin!!
SilHem şaşırdım hem sevindim senin adına,canım :)