Ne zaman televizyonda şu ot balyalarını görsem içimde enteresan duygular hissediyorum..hiç de sebebini ve kaynağını çözemediğim bir sempati duyuyorum kendilerine..
Bir keresinde ana cadde üzerinden komşu köye giderken arabadan bu ot balyalarını gördüm..
Bu tarlaya nerden gidilir!..
Bir kaç gün sonra o tarlaya yürüyerek gittik eşimle..
Bunalrı yakından görmek de güzelmiş..
Taze biçilmiş olmasına rağmen kokusunu duyamadım ama görüntüsü mest etti beni ve ben hala bu balyalara karşı duyduğum sempatinin kaynağını çözmüş değilim..
Sonra,bu otların kokusunu en son nerede yoğun bir şekilde duyduğumu hatırlamaya çalıştım..
Çocukluğumun bir çok yazı köyde geçiyordu.
Dedem ince bir adamdı kelimenin tam anlamı ile.
Rençber ama zarif kibar bir adamdı.Sozu azdı şikayeti azdı varlığı benzersizdi,onu kaybettikten sonra hayatımda bıraktığı izleri bir bir fark ediyorum otuz sekiz yaşımda bile..
Dedem her yaz köy evimizin alt katında yaşayan hayvanlar için ot satın alırdı.
Ot balyaları ile tıka basa dolu vaziyette gelen kamyon köyün dik yokuşunu çıkar meydanda otları sahiplerine teslim ederdi.
Meydan bu işlemin sonunda otlarla dolar balyalardan az sayıda olan arabalar bile park edecek yer bulamazdı.
Ot balyaları özel kuru bir yer ayrılır kış boyunca hayvanların üşümemesi için kullanılırdı.
Her gece dedem yatmadan evvel muhakkak onlardan bir parça alır hayvanların altına sererdi..
Bunu yapmayı hiç bir gece ihmal etmezdi ..
Çocuk halimizle gün içinde defalarca ve bir çok köy evinde bulunan ot balyaların üzerine çıkar oyunlar oynardık..kokusu içime bundan dolayı sinmiş olmalı tarlaları ot balyaların görüntüsü dedemi,köydeki günlerimi ve artık geri gelmeyecek güzellikleri hatırlattı..
bu tarlaya gitmek sanki o günlere gitmek gibi bir şeymiş..sonradan anladım..
Yazılarınız gibi resimlerinizde insanın kalbine tesir ediyor, ruhunu hafifletiyor. Çok değerli kareler yakalamışsınız. Emeğinize sağlık. Saygılarımla. Vesselam...
YanıtlaSilYüreğinize sağlık Allah razı olsun.
SilAslında özümüz ne kadar doğayla uyumlu değil mi? Bu yüzden yeşillik gördüğümüz zaman kendimizi mutlu ve huzurlu hissediyoruz. O yüzden mutlaka ayaklarımızın toprağa değmesi gerekiyor, çünkü biz oyuz aslında. Şehirlerde yapamıyoruz maalesef, bu mutsuzluk ve negatifliğimizi sebeplerinden biri de doğadan böylesine uzak yaşamamız.
YanıtlaSil* Ben de o ilk görseldeki yumuşacık dalgalanan otları seviyorum ama adını bilmiyorum.
Canımız da bedenimiz de toprağı özlüyor dediğin gibi mutlaka yakınlaşmak gerek ona arada.
SilSavrulan o otların adını ben de bilmiyorum ot deyip geçmek zorundayız ama çok zarifler💕
Eskiden bunlar dikdörtgen olurdu. :)
YanıtlaSilİstiflemesi zor olmuyor mu acaba bu şekilde?
Sanırım bu fotoğraftaki otlar gübreleme işleminde kullanılıyor senin bahsettiğin o dikdörtgen balyalar isehayvanlar içindir genellikle bizim köyde öyle kullanılırdı eskiden ve dediğin gibi dikdörtgendiler.
Silfotoğraflar her zaman ki gibi harika.....
YanıtlaSilTeşekkür ederim❤
SilÇokgüzel olmuş.
YanıtlaSilFotograftaki otlardan Alnanyada her yerde görüyorum :)
Yüreğine sağlık.
Sevgiler
Bir çok şeyi yoğunluktan göremezsem de buranın insanını kültürünü bir türkü sevemezsem de doğa sayesinde yaşanılır geliyor gözüme evet her yerdeler ve onları görmekteyim gibileri özellikle mutlu ediyor teşekkür ederim💕
Silya ne güzel işte şanslısın. doğa lazım ot lazım bize nefes lazım. şehirde stres geliyor insana yaa of yaa :)
YanıtlaSilAtla gel :)
SilBurda ot da bol doğa da.