Okuyalım:Âbidler Yolu

Bu kitabı ilk aldığım günü hatırlamıyorum ancak onu okuduktan sonra iade etmek için kütüphaneye gittiğim günü pek iyi hatırlıyorum.
Kütüphaneye gitmek her zaman mutluluk verir bana..bu seferki öyle değildi ama..içim buruktu..bu güne dek okuduğum tarifi yetim,duygularımı ifade etmekte zorlandığım bir kitabı iade etmem gerekiyordu.


İnsan tarafından yazılmış hiç bir eser kalbime bu kadar yakın olup kalbimi bu derece derinden etkilememişti..
Sayısız not aldığım..gittiğim her yerde yanımda bulundurduğum..okurken yaşadığım duyguları daha evvel hissedemeyişim bu kitabı ikinci kez okumama sebep oldu..

• Kendine bir şeyler arayan..
• Bir yerlere gerçekten ve doğru bir şekilde ulaşmak isteyen.
• Bu dünya hayatının bir çok yüzünü farklı bir gözle görmek isteyen.
• Biz insanların sayısız günlük hata ve nefsimize olan düşkünlüklerimizi fark edip düzeltmek kısaca Allah yolunda nasıl yürülür sorusuna sayısız cevaplar içeren bir eserdir..

Kitap eskiydi,sanki onu elelrine alanların,ondan istifade edenlerin elde ettiği fayda ve nur üzerine sinmiş gibiydi..
Kütüphanenin en üst en ulaşılamaz raflarına konmuştu yine de okunduğu anlaşılıyordu.
İade etmesi güçtü,zordu.
Kitap kütüphaneye ait ve ben onu iade etmekten başka hiç bir şey yapamayacak kadar ilk kez çaresiz hissettim kendimi..

Kitabı iade etmeden evvel kütüphane görevlileri hatta müdürü ile görüştüm.

-Size aynı kitaptan on adet alıp hediye etsem de bu kitap bende kalsa? dedim..

Elbette ki sözleri:Kitap kütüphaneye aittir hediye edilemez,olmuştu.
Onlarındı ve oraya aitti..iade edilmeliydi bu yüzden..
İade ettim..üzerine bir çizgi çekemeden..gerçekten not etmek istediklerimin notunu alamadan..içime istediğim veya hak ettiği gibi sindiremeden iade ettim..

KİTAPTAN NOTLARIM:

Notlar,okurken farkındalıklar,pişmanlıklar,karar caydırmalarına,yer yer utanmaya kendimi kıyaslamama ve tartmama hesaba çekmeme sebep olmuştur..

1:Kim Allah'ı tanır da kendisini tatmin etmezse bedbahtır.

2-Takvadan başka azık yoktur,ister al ister alma.

3-Allah kibirlenenleri kendi yakınlarından sıkıntı çektirmeden;hırslıları bir lokma ekmekle bir yudum suya muhtaç etmeden,böbürlenenleri kendi pisliğinde bulaştırmadan dünyadan çıkarmaz..

4-Kudsi hadiste buyrulur:
Kibir ve ululuk Bana Allah'a(c.c) mahsus giyeceklerdir.Kim bunları giymek isterse cehenneme atarım.

5-Allaha ancak temiz vucütlar ibadet edebilir.

6-Baziları mideyi kalbin altında bir tencereye benzetirler.Tencere ne kadar kaynarsa o derece çok buhar çıkarır.Bu durum üstünde duran kalbi rahatsız eder.

7-Mide aç olursa diğer azalar tok olur,mide toksa diğer azalar aç olur.

8-İnsanda zuhur eden her iyi-kötü hareket mideye inen gıdaların eseridir.Ona giren haramsa çıkan da haramdır.Giren helalse çıkan da helaldir.Gıdalar tohum mide tarladır.Oraya ne ekilirse o biçilir.

9-Bir muradına ermek için çok aç dur.Çünkü çok yemek aklın doğruyu bulma kabiliyetini yok eder.Bu tecrübe edilen bir şeydir.

10-İbadet bir sanattır.Atölyesi tenhalık,aleti açlıktır.

11-İnsanlar arasında malının çokluğu ve iyi şeyler yemekle öğünmek,gösteriş yapmak için alınan gıdaları bu niyetle toplanan malın ve gıdanın kıyamet gününde sahibinin hesaba çekilmesine ve hapsedilmesine sebep olur.
Kişinin malı ve mülkü ile insanlar arasında gösteriş yapmak günahtır.

12-Allah buyurur:Sonra,yemin olsun o gün mutlaka nimetlerden sorulacaksınız.Tekasür sur:8

13-Efendimiz(s.a.s)buyurur:Kazancın helali için hesap haramı için azap vardır.

14-Dünya Allahın düşmanıdır.Allah sevgisini izale eder.Allah ise insanın sevgilisi ve efendisidir.

15-Halk heva'yı nefsinin peşinde giden halk,kişi için büyük zararlar açar.Muhalefet etsen sana düşman olurlar.Düşmanlığa zorlarlar,böylece onların yoluna girmiş olursun.Seni methemekle kibirlenmene gururlanmana böbürlenmene,zemmetmekle (kötülemek, çekiştirmek)de hüzünlenmene öfkenelmene sebep olurlar.
Her iki hal senin için felakettir.

16-Allah sonu gelmeyen saadetler veriyor.Düşün ey miskin,sen böyle vefasız aciz elinden hiç bir şey gelmeyen nankörleri nasıl tercih ediyorsun..

İMAM GAZALİ:Abidlerin Yolu kitabından notlarım böyleydi..

Ama bunlardan asla ibaret değildi.
Kitabı bir süre sonra aldırdım.
Baskısı eski değildi,kitap kokusundan çok matbaa kokusu burnuma geldi ama işte ellerimdeki tam da o kitaptı..
Bende hep olacak olan bana hep yol gösterecek olan,bu yola girerek nelerle karşılaşılacağını ne tür durumlar ve seviyelerden geçileceğini en az yaşayan onu okuyan kadar anlayan türdendi ve en güzel yanı ise,artık benimdi..

Hidayet yolunda ilk adımlarını atmış olanların başucu kitabı niteliğinde bir kitap.
Yol gösterici,uyandırıcı ve uyarıcı,şefkatli bir muallim gibi yardımcı ve eğitici.

BİR ZAMANLAR BU KİTAPLA YAŞIYORDUM

Kitapla yaşamak ne demekti benim için?

Hayatında ilk kez kitap okuyan biri gibiydim.

Kitabı okurken yaşadığımı hissediyordum demekti.
Suda yüzen balığa su ne kadar doğal ve evcimen geliyorsa öyle hissetmekti.
Kitaba kaçmak kitaba saklanmak kendimi unutmak yalnız olmadığımı,beni anlayan beni ifade edebilen biri tarafından beni anlatması bana yol göstermesi okumak istediğim herşeyin yazılmış vaziyette gözlerimin önünde olması demekti..

Kaybolmasını istemediğim başkasına vermek istemediğim dünyaüzerinde eşi benzeri bulunmayan nimetlerden biriydi.

Okura 'kul' olduğunu hissettirerek seslenişi,çoklu değil tek bir kişiye yani o an onu okuyana hitap eder gibi bir uslup ile yazılmış olması bence kitabı bu denli sevmem ve benimsememe sebep oldu.

Kısaca bu kitap ile ilgili düşüncelerimi aktarmaya çalıştım sizlere yalnız yine de ifade ettiğimi kendimden çok bu kitabı anlatabildiğimi asla düşünmüyorum.
Şiddetle okumanızı,bir yol göstericiye ihtiyacı olan herkese muhakkak bir kez bile olsun sayfalarında dolaşmasını öneriyorum adece.

İstifade etmenizi umuyor ve ümit ediyorum..

Rabbim bu kıymetli eserden ve yazarından dolayı onu okuyanı nasiplendirsin inşallah..

Güzel geçsin gününüz..